Teos Antik Kenti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Teos Antik Kenti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ocak 2014

TARİHİ KORUYAN MUZUR AĞAÇ ( Teos Antik Kenti )



Yazıma  konu olan meşhur çitlembik ağacı ve Teos Antik Kenti'nin
 tarla duvarı için kullanılan taşları
Ağaçların, insanlık  için ne kadar yararlı ve önemli  olduğunu hemen hemen bilmeyen yoktur. Ancak, ağaçların tarihi nasıl koruduğunu merak ettiğinizi anlıyorum. Ağaçlar tabi ki tarihi korumazlar, amacım tarihi eserlerimize karşı olan sorumluluklarımıza dikkat  çekmek istedim. Bu nedenle yazıma  böyle bir  başlık attım. Kendi kendime de, sen artık bu işi öğreniyorsun diyorum. Hani hep anlatırlar ya köpek insanı değil de, insan köpeği ısırınca haber olur diye. Ben de konuya dikkat çekmek için böyle bir başlık seçtim. Yine de sizleri yanılttığım için özür dilerim, yazımım tamamını okuyunca bana hak vereceğinizi umuyorum.

Tarihte çok sayıda  uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Anadolu'nun,  hemen hemen her köşesinde ayrı bir tarih yatmaktadır. Bizlere de bunları bulmak, çıkarmak ve  korumak düşmektedir. Ancak bu kültür varlıklarımızı iyi koruduğumuzu söyemek zor, bilerek veya bilmeyerek bunlara  zarar veriyoruz. Bu yüzden bir çok doğal ve kültür varlığımız yok oluyor. 

Gelelim anlatmak istediğim asıl konuya.  Teos Antik Kenti, yurdumuzdaki en önemli 12 İyon kentinden birisidir. Ancak halkımızın çoğu tarafından  burasının nerede olduğu dahi  bilinmemektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri de, buranın  hala gün ışığına çıkarılmamış olmasıdır.

Teos Antik Kenti, İzmir'e 50 km, Seferihisar'a 5 km. mesafededir.  Sığacık körfezinin kıyısında, liman şehri olarak kurulmuştur.  Tarihi, bazı kaynaklara göre MÖ.3000 yıllarına kadar dayanmaktadır. İyonlar zamanında dünyanın en önemli  ticaret ve sanat merkezlerinden biri  haline gelmiştir. İlk defa sanatçılar burada örgütlenmişlerdir.

Seferihisar, Anadolu Selçuklular zamanında Türklerin eline geçmiştir. Kanuni zamanında buradaki kale ( Sığacık Kalesi ) yeniden yapılarak bu günkü şeklini almıştır. Maalesef, bu kalenin yapımında  Teos Antik Kenti'nin taşları kullanılmıştır. Bu durum, Osmanlının  bilime ve  sanata nasıl baktığını göstermesi açısından da  önemlidir. Bir kısım taşlar ise; halk tarafından  ev ve  bahçe duvarı yapımında kullanılmıştır. Günümüzde ise,  sit alanı olmasına rağmen  çevresine  yazlık siteler kurulmuştur. Yine Teos'dan  25 km. uzaklıkta bulunan, bir başka İyon kenti olan  Lebedos Antik Kenti ( Ürkmez ) üzerinde yapılan kaçak binalar hala durmaktadır. 

Bu  yazıyı yazmama yol açan ise; Teos Antik Kenti yakınındaki bir çitlembik ( menengiç / muzur ağaç  ) ağacı oldu.  Bu ağaç, Teos Antik Kenti'nden sökülerek  yapılmış olan bir bahçe duvarının arasında bitmiş, büyüyünce de  taşlardan biri  köklerinin arasına sıkışmıştır. Bu yüzden  ağacın köke yakın kısmının aldığı  şekilden  dolayı ( erotik ), halk adını  'muzur ağaç' takmış.   Ağacı sökmeden Teos Antik Kenti'nden getirilen taşı  çıkarmak mümkün değil. Anlayacağınız ağaç, bizim yapmadığımızı yapmış, tarihi mermer taşını kökleri ile adeta   koruma altına almıştır. İnsanın  İçimden,  'Ağaç kadar bile olamadık' demek geliyor.

Teos Doğa Sporları Grubu olarak,  her yıl en az   bir kaç defa  Teos Antik Kenti ve çevresinde yürüyüş yapıyoruz. Burada 2010 yılında beri, yeni bir kazı çalışması yapılıyor ( Daha öncede burada farklı zamanlarda, bazıları yabancı bilim adamları tarafından olmak üzere dört kez kazı yapılmış. ). Ancak çalışmalar gördüğümüz kadarıyla  çok yavaş  yürüyor. Daha önceki kazılarda olduğu  gibi bundan da bir sonuç alınmıyacak gibi duruyorr, umarım ben yanılırım. Zira, dört yıldır yapılan kazılarda  gözle görülen bir şey ortaya çıkarılmamış. Halbuki, buranın bir an önce günyüzüne çıkarılması ve insanlığın hizmetine  sunulması gerekmektedir. Bunun içinde devletin  bu konuyu daha ciddi ve planlı bir şekilde ele alması gerekmektedir. Bu bizim ayni zamanda bütün  insanlığa karşı olan bir bir borcumuz olduğunu unutmamız gerekir. 

Yıllarca okullarda tarih dersleri okuttum. Öğrencilerime hep, tarihin geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi gördüğünü anlatmaya çalıştım. Geçmişimizi bilmeden geleceğimizle ilgili doğru kararlar alamayacağımız bir gerçektir.

Bugün ülkemizde, 30 üniversitesinde  arkeoloji bölümü bulunmaktadır. Bu fakültelerden her yıl  2000 kadar arkeolog mezun olmaktadır,  bunların çoğunun işsiz olduğu söyleniyor. Üniversitelerimizden ve arkeologlarımızdan yararlanılarak,  tarihi  zenginliklerimiz daha kısa  bir zamanda  ortaya çıkarılabilir.
Ülkemizde yapılan arkeolojik  kazıların  çoğu yabancı arkeoloğlar  tarafından yapılmakta, bu sırada bazı eserler  yurt dışına kaçırılmaktadır, dah sonrada bunların  geri getirilmesiyle uğraşılmaktadır.

Hayata olumlu bakmaya çalışıyorum, bardağın boş değil dolu tarafını görmeye, yapıcı olmaya gayret ediyorum. Ancak, ülkemizin sahip olduğu çok  değerli kültür  varlıklarına yeterince sahip çıkılmamasına, bunların hala  insanların hizmetine sunulmamış olmasını ise;  ülkem adına üzülüyorum.

Teos Antik Kenti, Sığacık / Seferihisar
Teos Antik Kenti ( Odeon )

29 Ocak 2013

AKARCA - SIĞACIK DOĞA YÜRÜYÜŞÜ

Teos Doğa Sporları Grubu'nun düzenlediği doğa yürüyüşlerinin,   bu pazar günkü etabı ( 27.01.2013 ), Akarca -Sığacık arasında yapıldı.
Doğayı daha iyi tanımak, sevmek, korumak, sağlıklı yaşamak, yeni dostluklar edinmek bakımlarından  çok yararlı olan bu yürüyüşlere daha fazla doğa severin katılmasını bekliyoruz. 

Havanın yağışlı olması nedeni ile, yürüyüşümüzü   daha az  ( 14 )  arkadaşımızın katılımı ile  yaptık.  Sonuç olarak, zaman zaman yağmur yağsada  güzel bir  yürüyüş oldu.
Bu arada,  güzergahımız üzerinde bulunan Teos Antik kentini ve Sığacık Halk pazarını da gezme imkanı bulduk.

İşte bu yürüyüşümüzden renkli görüntüler ve kısa hikayesi.

Haritacılar sitesi / Akarca

15 km. kadar olacağını tahmin ettiğimiz yürüyüşe, belediye otobüsü ile  geldiğimiz Akarca Beldesi'ndeki Haritacılar sitesinden başlıyoruz. Akarca,  Seferihisar'a 6 km. mesafede olup,  Seferihisar - Kuşadası yolu üzerinde, Doğanbey Körfezi'nin ise  kuzeyinde bulunuyor.
Çam fıstığı ağaçlarının süslediği cadde ve sokaklardan   geçerken hafiften  yağmur yağmaya  başlıyor. başlıyoruz.

Yürüyüşe başladıktan kısa bir süre sonra yağmur başlıyor.
 Hava kapalı ve soğuk.

Yol kıyılarında kalmış olan  az sayıdaki yaşlı  meşe ağaçları,  buraların daha
önceki bitki örtüsü hakkında fikir veriyor.
Meşe ağaçları

Akarca sahilleri
Akarca, Seferihisar'ın çok sayıda yazlık sitesinin  bulunduğu bir sahil beldesi.  İzmir'e 45.km. mesafede, Seferihisar Kuşadası yolunun sağında yer alıyor.  Şehrin gürültü ve sitresinden kaçmak, doğa ile iç içe, sakin bir hayat yaşamak isteyenler için ideal  bir yer.

Akarca / Seferihisar

Akarca
Yazın cıvıl cıvıl olan bu sokaklar şimdi bomboş, adeta in cin top oynuyor. 
Akarca / Seferihisar

Yağan yağmurların göl haline getirdiği bahçelerde ördekler yüzüyor.

Yağmurların oluşturduğu derelerden geçemeyen arkadaşlarımız
 yolunu değiştiriyor.

Dalgaların getirdiği yaprak ve molozlar

Yosun tepeleri

Çiçek Adası, namı diyer Tavşan Adası. 

Akarca sahilleri ve dalgalar.
Mavi bayraklı bu plajlar şimdi dalgaların sesini dinliyor.
Güneş Kent sitesi üzerinde uçan martılar

Göl haline gelmiş olan boş arazi ve yollardan geçerken zorlanıyoruz.


Teos Antik Kenti yakınlarındaki bu küçük köprüden geçerken
 hatıra  fotoğraf çektiriyoruz.
Teos antik kenti ( Odeon )

Bu arada yolumuz üzerinde bulunan  Teos Antik kentini gezerek, öğle yemeğimizi  Odeon'da yiyoruz.
Teos, MÖ.1000 yıllarında kurulmuş, 12 İon kentinin en önemlilerinden biridir. Geniş bir alana yayılmış olan  Teos antik kentinden günümüze Dionysos Tapınağı, tiyatro, agora, odeon, surlar ve liman kalıntıları kalmıştır.

Bu güne kadar Teos Antik kenti ile ilgili yeterli kazı  yapılmamış olması, buradaki  eserlerin ise  taş gibi etrafta kullanılması ise  son derece üzücü ve düşündürücüdür. 
Dört bin yıl öncesine ışık tutacak olan Teos Antik kentinin,  bir an önce  ortaya çıkarılması gerekmektedir. Bugün bu  topraklarda biz yaşadığımıza göre,  bunu yapmak da bize düşmektedir.

Hayvanların otladığı Teos Antik Kenti'nin  bir an önce gün ışığına
çıkarılması gerekmektedir.
Teos Antik Kenti içinde otlayan atlar
Yemek molası ( Odeon )


Teos'un önemli bir özelliği de, bundan 2500 yıl önce dünyada ilk sanatçılar birliğinin burada  kurulmuş olmasıdır. Bu nedenle, geçen yıl Teos'u ziyaret eden bir grup sanatçı burayı tekrar dünya sanatçılarının bir araya geleceği bir merkezi yapmak için harekete geçmiştir.

Teos Antik Kenti içinde bulunan bu yaşlı zaytin ağacının
 altında da bir hatıra fotoğrafı çektiriyoruz.

Teos Antik Kenti içinde bulunan bu yaşlı  zeytin  ağaçların, 'Anıt Ağaç' olarak tescil
 edilerek bir an önce koruma altına alınması gerekmektedir.
Dionysos Tapınağı / Teos Antik Kenti, Seferihisar.
Teos'ta yet alan en önemli kalıntılardan biri de,  Dionysos adına
 yapılmış olan bu tapınak kalıntısıdır. Umarız tekrar eski haline getirilir. 
Baharın ayak sesleri.
Bahar sarmaşıkları ( Clematis cırrhosa ) ve dağ laleleri çiçek açmaya başlamış.
Dağ laleleri / Manisa lalesi
( Anemone coronaria ).

Sığacık / Seferihisar

Sığacık / Seferihisar. 
Akarca'dan başladığımız yürüyüşümüz Sığacık'ta  sona eriyor.
Seferihisar'a bağlı bir  mahelle  olan Sığacık; kalesi, mavi bayraklı plajları,Teos antik kenti ile gezilip görülmesi gereken bir yer.

Tarihi sığacık kalesi.
Sığacık Kalesi:
İlk defa Selçuklular zamanında yapıldığı sanılan bu kale, Kanuni Sultan Süleyman zamanında bu günkü şeklini almıştır. Kale duvarları yapılırken Teos antik kentinden getirilen taşlar kullanılmıştır. Kale içinde halen oturulmakta olan bir mahalle ve ibadete açık tarihi bir cami ( Süleyman Han Camii) bulunmaktadır.
Pazar günleri ise burada köy pazarı kurulmaktadır.

Kale içi ve Süleyman Han Camii ( Sığacık Camii )

Sığacık'tan ayrılmadan önce burada kurulan  köy pazarına da uğruyoruz.  Bazı arkadaşlarımız pazar alış verişlerini burada  yapıyor. Burada köylülerin kendi ürettiği doğal ( organik )  ürünler satılıyor.


Organik ürünlerin satıldığı sığacık köy pazarı



Kale içinde bir sokak.


Kale içi / Sığacık.

Sığacık'ta, yorgunluk çaylarımızı  bir arkadaşımızın getirdiği
 pasta ve börekleri yiyerek  içiyoruz.
Bir başka doğa yürüyüşünde buluşmak umudu ile, hoşçakalınız sevgili doğa severler.