Doğa gezisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Doğa gezisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2013

SAKARYA - ACARLAR LONGOZU

Acarlar Longozu 
( Karasu / Sakarya )
Kurban Bayramında  ( 15.10.2013 ), Batıkaradeniz bölgemize yaptığımız gezi sırasında  Sakarya ilimizde bulunan ve dünyanın en longoz ormanlarından biri kabul edilen  Acarlar Longozu'nu da geziyoruz.  Daha önce Sakarya ilinde çalışmış olmama rağmen, maalesef  burayı görmemiştim. O yıllarda  burası çok  fazla bilinmiyordu. 
Adı yeni yeni  duyulmaya başlayan Acarlar Longozu, doğanın insanlara sunduğu güzel  bir armağandır. Özellikle, bitki türleri  ve kuşlar hakkında inceleme ve araştırma  yapacak olanların, burayı  mutlaka gezip görmesi gerekir.

Önce isterseniz, coğrafi bir terim olan longozun ne olduğunu açıklamaya çalışayım. Longoz; Akarsuların denize döküldüğü ağız kısımlarının kumullar tarafından kapanması sonucu oluşmuş bir çeşit kıyı set gölüdür. Longozların diğer kıyı set  göllerden farkı  ise; içinde orman  olmasıdır. Türkce  Subasar orman  denir.   Bu nedenle longozlarda,  çevrelerinden daha farklı bir ekosistemin oluşmuştur. Dünya üzerinde çok fazla longoz yoktur.  Bu durum Türkiye'deki longozları daha önemli hale getirmiştir. Sulak alanlar yurdumuzda ve dünyada gittikce azalmaktadır, buraları mutlaka korumamız gerekir.  

Türkiye'de  üç  longoz bulunmaktadır. Bunlar; İğneada longozu ( Kırklareli ), Sarıkaya longozu ( Sinop ) ve  Acarlar longozu'dur. Acarlar longozu, Türkiye'nin en büyük ( Tek parça olarak ), dünyanın ise sayılı longozlarından bir kabul edilmektedir.

Acarlar longozu, Sakarya ilimizin Karasu ve Kaynarca ilçeleri sınırları içerisinde yer almaktadır. 23 Km karelik bir alanı kaplamaktadır. 1998 yılında I.derece doğal sit alanı ilan edilmiştir. Sakaryanın denize döküldüğü ağzına altı, denize ise iki km. mesafededir. Gölün derinliği ve yüzölçümü yaz ve kış aylarında değişmekteymiş.  Ayrıca,  yazın suyun çekildiği yerlerde, civar köylülerin  tarım yapmasına müsaade ediliyormuş.

Açarlar longozu'nda, bazıları endemik olmak üzere 2300 çeşit bitki yetişmektedir ( Bunlardan 12 tanesi endemiktir. Su menekşesi.  Türkiye'de sadece burada yetişmektedir. 
Buradaki subasar ormanları; başta dişbudak olmak üzere, kızılağaç, kayın, söğüt ve karaağaçtan oluşmaktadır. Gölde yetişen su bitkileri arasında ise;  nilüfer, su menekşesi, göl soğanı gibi bitkiler bulunmaktadır.
Longoz göçmen kuşlar içinde önemli bir konaklama ve üreme yeri olup,  243 kuş türü tespit edilmiştir. Bu nedenle buraya  'Acarlar Longozu Kuş Cenneti' de denmektedir.
Açarlar longozu tatlı su balıklarına ve bir çok yaban hayvanına da ev sahipliği yapmaktadır.

Adapazarı'na 60 km. mesafede olan Acarlar longozunun turizme açık olan kısmı, Karasu -Karamüezzinler Köyü yolu üzerinde bulunmaktadır. Burada, kanal üzerinde 800 m. uzunluğunda ağaçtan bir  yürüyüş yolu bulunmaktadır.  Ayrıca isteyen tekne ve su bisikleti ile de longozu gezebilmektedir.  Karamüezzinler köyü içinde  birde kuş gözetleme kulesi bulunmaktadır.

Açarlar longozunun en güzel olduğu zaman, çeşitli renklerdeki nilüferlerin ve diğer su bitkilerinin çiçek açtığı mayıs ve haziran ayları olurmuş. Özellikle nilüfer çiçekleri görmeyi hayal ettiğimiz için mevsimin azizliğine uğruyoruz, 'keşke daha önce gelmiş olsaydık' diyoruz. Yine de, böyle bir doğa harikası yeri gezip görmenin mutluluğu içinde buradan ayrılıyoruz.

Bütün doğa severlerin gezip görmesi gereken Acarlar Longozundan   görüntüler.

Acarlar Longozu 
Karasu / Sakarya 
Longozda tekne turu yaparak nilüferleri daha yakından görmek  mümkün.
Longozun keyfini çıkaran ördekler.  

Acarlar Longozu 

Acarlar Longozu 

Acarlar Longozu 
Eşimle beraber burada bir  hatıra fotoğrafı çektiriyoruz.
Tekrar gelmek umudu ile.  

Acarlar longozu ve nilüferler çiçekleri 
Acarlar Longozu ve nilüfer çiçekleri  

Acarlar Longozu, Karasu / Sakarya 

Acarlar Longozu 
Acarlar Longozu 
Acarlar Longozu 

Acarlar Longozu 

Acarlar longozunda yetişen bazı bitki ve kuş türlerini  gösteren pano.  






26 Temmuz 2013

DOĞUKARADENİZ YAYLALARI ÇİÇEKLERİ ( 4 )

Rize'deyiz;  Programımızda Kaçkar Dağları Milli Park'ı içinde bulunan Fırtına vadisi ve Ayder yaylası var. Sabah Ayder Yaylası'nı,  öğleden sonra ise Fırtına vadisinde bulunan Zil kale ve Palovit Şelalesi'ni  geziyoruz.  Bu şekilde, daha çok  yaylalarında  yaptığımız gezimizi  tamamlıyoruz.  Tekrar gelebilmek dileklerimle; Buyurun bugünkü gezimize başlıyalım. 
Daha önceki bölümlerin linkleri de şöyle, okumanızı tavsiye ederim. 
http://kadirbekci53.blogspot.com/2010/05/dogukaradeniz-yaylalari-cicekleri-1.html
http://kadirbekci53.blogspot.com/2013/07/dogukaradeniz-yaylalari-cicekleri-2.html
http://kadirbekci53.blogspot.com/2013/07/dogukaradeniz-yaylalari-cicekleri-3.html

                                                      AYDER YAYLASI:

Ayder,  Rize'nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı, Kaçkar Dağları'nın eteklerinde, 1350 m. yüksekliğinde, etrafı ladin  ormanlarıyla  kaplı çok güzel bir yayla. 
Yurdumuzun en eski kaplıcalarından biri olan 'Ayder Yaylası Kaplıcaları', buranın eskiden beri dinlenme ve şifa yeri olmasına neden olmuştur.

Ayder Yaylası, 1987 yılında turizm merkezi, 1994 yılında ise milli park olarak kabul edilmiştir. Bu durum doğayı  koruumak ve turizmi geliştirmek  açısından yararlı olsada, maalesef yapılaşmanın tam olarak önüne geçtiği söylenemez.

Ayder Yaylası, etrafını kuşatan ladin ormanları, Gelin Tülü Şelalesi, bol oksijenli havası ve yemyeşil çimenleri ile, bütün doğa severlerin  gezilip görülmesi gereken  bir yer. Görmediyseniz  proğramınıza almalısınız.  

Rize'nin en önemli turizm merkezlerinden biri  sayılan  Ayder Yaylası
( Çamlıhemşin / Rize ) 

Ayder Yaylası  ve Gelin Tülü Şelalesi'ni oluşturan dere. 

Ayder Yaylası'nın 1994 yılında milli park olması, doğanın korunması
 açısından  yararlı olmuştur. Ancak yapılaşmanın önüne geçildiği söylenemez. .
   
Ayder yaylası
Gelin Tülü Şelalesi'nin döküldüğü dere. 

Gelin Tülü Şelalesi ( Çamlıhemşin / Rize ) 

Ayder Yaylası ( Çamlıhemşin / Rize )

Gelin Tülü Şelalesi
(  Ayder Yaylası, Çamlıhemşin / Rize ) 

Hemşin şifa otu ( Erigeron annuus )

Ayder Yaylası tam bir çiçek cenneti. Bazı araştırmalara göre,  burada 80-90'ı  endemik olmak üzere 450-500  bitki türü  bulunmaktadır.  Burada kısa bir süre  kaldığımız için, yaylada gezip  fotoğraf çekemiyorum. Yol kenarlarında gördüğüm sadece bir kaç çiçeği çekebiliyorum. 

Zarif ıtır, Kara gözlü turnagagası
( Geranium psilostemon )

Pisikulağı ( Sedum stoloniferum )

Balkaymak sallebi
( Dactylorhiza x rizeana / Rize balkaymağı  )

Civanperçemi ( Achillea millefolium )

Koca pireotu ( Tanacetum macrophyllum )
 
Çan çiçeği, Kirpikli çıngırak  ( Campanula latifolia )

Zarif ıtır, Kara gözlü turnagagası
( Geranium psilostemon )

                                                          FIRTINA VADİSİ

Fırtına vadisi: Dünyanın öncelikle korunmasını istediği yerlerden birisidir. Peki biz ne yapıyoruz; Dünyanın korumamızı özellikle istediği Fırtına Vadisi'ni HES projeleri ile  yok etmeye çalışıyoruz. Halkın tepkisiyle  şimdilerde rafa kaldırılan bu proje, her an yeniden gündeme getirilebilir. Halbuki buradan elde edileck elektrik enerjisi doğayı koruyarak, turizmden elde edilecek gelirle  karşılanabilir ve doğa da  korunmuş olur. 

Kaçkar dağlarının yamaçlarından akan suların birleşmesi ile oluşmuş olan Fırtına Deresi ( 57 km.) Ardeşen yakınlarından denize dökülmektedir. Debisi çok yüksektir. hızlı akan bu akarsu kano -raftinğ sporları için de çok elverişlidir.

Fırtına deresi'nin bir özelliği de;  Üzerinde  çok sayıda tarihi  taş kemer köprü bulunmasıdır. Günümüzde sadece yayaların gelip geçtiği bu köprüler, turizm açısından oldukça değerli yapılar olup korunması gerekmektedir. 

Ardeşen - Çamlıhemşin yolu üzerindeki Timisvat Osmanlı Köprüsü.
( Köprüköy Köprüsü )


Çamlıhemşin - Ayder yolu ve  tarihi Kale ( Hala ) Köprüsü

Çat deresi üzerindeki Şenyuva köprüsü ( Eski adı Çinçiva / Mutlu insanların yaşadığı yer  ). Yöredeki en eski
 ve büyük köprü, 1696 yılında yapıldığı sanılıyor.

1994 Yılında Milli Park haline getirilen bölge çok zengin bir bitki örtüsüne sahip bulunmaktadır.  Çamlıhemşin Belediye başkanı'nın ifadesine göre;  Kaçkar Dağı Milli Parkı içinde  24 ü endemik olmak üzere 1430 çeşit bitki bulunuyormuş.
Fırtına Vadisi sadece doğal bitki örtüsü bakımından değil; Yetiştirilen kültür bitkileri  bakımından da çeşitlilik arz etmektedir. İşte bunlardan bazıları;

Yeşil çay bahçeleri.
Halkın en önemli gelir kaynağıdır. Çay tarımına Rize'de 1940 yıllarında başlanmıştır. 
Çay bitkisi ( Camellia sinensis ) ve  meyveleri

İzmr'de bir türlü yetiştiremediğim kivi ( Actinidia deliciosa ).
 Karadenizin nemli ve serin havasını  sevmiş.
Karadeniz Bölgesi'nde çok sevilen ve yetiştirilen bir meyve. 
 karayemiş. Nam-ı diğer taflan ( Prunus laurocerasus )
Fırtına vadisinde yetiştirilen bir başka tarım ürünü olan  fındık
( Corylus / kültür formu  )

Gürgen ( Carpinus betulus )

Kestane ağacı ( Castanea sativa ) 
Doğal olarak yetişen kestane ağaçları yörede  arıcılığın gelişmesini ( kestane balı ) sağlamıştır. 

Kokulu üzüm / İsabella ( Vitislabrusca )  ve çardak olarak kullanılan 'yaykın ağacı / kızıl ağaç'.
 (  Kızıl ağaç ( Alnus glutinosa ), fındık gibi huşgiller / betulaceae  familyasındandur ve  bölgede  kendiliğinde yetişmektedir )

Kara lahana ( Brassica oleracea var.viridis ).
Yörede çok sevilen bir sebzedir. 

Zil Kale 
Yakın bir zamanda restore edilmiş olan Zil kalesi sekiz burç
 ve bir gözetleme kulesinden oluşmaktadır.

Zil Kale, Fırtına vadisindeki en önemli tarihi eserllerden biridir.  Osmanlı İmparatorluğu zamanında Zir Kale ( aşağı kale ) deniyormuş. Ne zaman ve kimler tarafından  yapıldığı ise tam olarak tespit edilememiş.  
Komenonslar tarafından yapıldığı sanılan kale önce ağaçtan, 13. yüzyılda da  ise bu günkü şeklinde taştan yapılmıştır. Haberleşme ve gözetleme amaçlı  yapıldığı sanılan kaleyi; Osmanlılar ise sığınma ve kervanların konaklama yeri olarak kullanmıştır. 
Denizden 750 m. yükseklikteki Zil Kale, Fırtına vadisine hakim bir konumdadır. Kaçkar dağlarının zirvesine nazırdır. ( Bilgiler Kale girişindeki tabeladan  alınmıştır. )

Zil Kale'den, 3932 m yükseklikteki  Kaçkar Dağları'nın görünüşü.
.
Fırtana vadisinde son olarak Palovit şelalesini geziyoruz. 15 m. yüksekliğindeki şelale çok muhteşem. Vadi içinde yer alan bitkiler ise, tropikal kuşak ormanlarını hatırlatıyor.

Palovit Şelalesi, Kaçkar Dağları Milli Parkı içinde ve
ayni adı taşıyan dere üzerinde bulunuyor.
Bir tür eğrelti otu,
Belki pilunç / Aslanyatağı  ( Dryopteris affinis )  

Palovit şelalesi
( Çamlıhemşin / Rize )
Palovit şelalesi
Palovit Deresi

Kamaniça, Tutsan, Binbirdelik otu, Sarı kantaron
( Hypericum androsaemum )

Ormangülü, Komar ( Rhododendron ponticum )

Kabalak otu ( Petasites hybridus )

Beyaz papatya, Gümüşdüğme ( Tanacetumparthenium )

Geyikdili, Öküzdili 
( Asplenium scolopendrium ya da Phyllitis scolopendrium )

Yapışkan otu ya da Nakıl çiçeği ( Silene compacta )

( Bu yayın son olarak 28. 01. 2021 tarihinde düzenlenmiştir. )