Tarih 17.10. 1460, Fatih orduları ile Dünyanın Çeşm-Cihan ( Dünyanın Gözbebeği ) dediği Amasra sırtlarına (Bakacak ) gelir. Mavi ile yeşilin kuçaklaştığı muhteşem manzara karşısında çok etkilenir ve yanında bulunan danışmanına; 'Lala, Çeşm-i Cihan bu mudur, ola?', ünlü sorusunu yöneltir. Fatih, bu güzel şehrin zarar görmemesi için savaşmadan teslim olmasını ister. Cenovalılar, karadan ve denizden kuşatılan Amasra'yı savaşmadan teslim ederler.
Gelelim bunları niçin anlattığıma; Amasra ve çevresinde düşük kaliteli ama çok zengin kömür yatakları bulunmaktadır. Bu nedenle, burada elektrik elde etmek için bir termik santral yapılmak istenmektedir. Bu konudaki çalışmaların hangi aşamada olduğunu bilmiyorum, ancak bir doğa sever olarak bundan son derece endişe ediyorum. Çünkü, burada kurulacak bir termik santralin yaratacağı olumsuzlukları düşünmek bile beni çok rahatsız ediyor. Kimse bu konuda çevreye zarar vermeyecek, enerjiye ihtiyacımız var gibi sözlerle insanları aldatmasın!
Bir de çok iyi bir şey yapılıyormuş gibi kurulacak santralin adını 'Çeşm-i Cihan' koyacaklarmış, pes doğrusu! Yılda beşyüzbin turistin gezdiği burayı artık merak edip de gelen olursa, 'Çeşm-i Cihan' diye zehir saçacak olan bu termik santral gösterirler herhalde!
Böyle bir yazı ile canınızı sıktığımın farkındayım, umarım böyle bir şey olmazda Amasra'nın bu doğal güzellikleri yine hep böyle kalır. Aksi takdirde çocuklarımız, gelecek nesiller bizi hiç affetmeyecektir!
.
Kurban Bayramı'nda katıldığımız Batıkaradeniz turu içinde , Amasra'yı bir daha gezme fırsatı buldum ( 16.10.2013 ). Aslında Amasra bana yabancı bir yer değil, kızımın Bartın'da oturması nediniyle daha önce de buraya bir kaç kez gelmiştim. Amasra, gerçektende doğası, tarihi eserleri ile gezilip görülmesi gereken çok güzel bir yer. Görmeyenlere tavsiye ederim.
'Dünyanın Gözbebeği' denilen Amasra'yı, bir de benim objektifimden ve gözlemlerimle tanımak istermisiniz? Belki bir gün yolunuz düşer, bilginiz olsun.
|
Fatih'in , 'Lala,çeşm-i cihan bu mudur ,ola? ' dediği Bakacak'tan, bugünkü Amasra'nın görünüşü |
|
Kuşkayası Yol Anıtı |
Kuşkayası Yol Anıtı M.S. 41-54 tarihleri arasında, Roma İmparatorluğu zamanında buranın dinlenme yeri olduğunu göstermek amacı ile yaptırılmıştır. Anadoluda başka örneği yoktur.Tek bir kaya üzerine oyularak yapılan anıt bir asker ve kartal motofinden oluşmaktadır, her ikisininde başları kırılmıştır. Anıtla ilgili iki kitabeden biri okunmuştur..
|
Kuşkayası üzerinde yer alan kitabe |
|
Roma kaya yolu
Kuşkayasının önünden geçen Roma kaya yolunun son izleri. Bir zamanlar nal seslerinin
eksik olmadığı bu yollar şimdi sesiz ve yosun tutmuş. |
|
Amasra Müzesi ( Eski Bahriye Mektebi )
Amasra'da ilk defa 1955 yılında Belediye içinde küçük çaplı bir müze açılmıştır. Daha sonra 1884 yılında Bahrye mektebi olarak yapılan bugünkü tarihi bina restore edilerek müze bu binaya taşınmıştır ( 1976 ). Müzede arkolojik ve etnografik eserler sergilenmektedir. ( Ne acıdır ki, bu bina yapılırken ilk çağdan kalma olan anıt çeşmenin ' Nyinphaeum ' sökülen taşları kullanılmıştır.) |
|
Fatih ve Mahmud Paşa
Amasra'yı 17 ekim 1460 yılında feteden Fatih Sulta Mehmed, denizden Amasra'yı kuşatan veziriazam Mahmud Paşa ile. |
|
Amasra'daki bu parkı, zaman zaman Karadenizde de görülen sevimli bir Yunus balığı heykeli süslüyor. |
|
Direkli kaya / Küçük liman.
Eskiden deniz feneri bulunan burası, daha sonraları, kraliçe Amastrist'in özel havuzu olarak kullanılmıştır.Yolu olmamasına rağmen, Amasralılar bu yüzden buradan denize girmeyi çok seviyorlar. |
|
Kemere köprüsü
Amasra'yı Boztepe'ye ( ada ) bağlayan bu köprü Romalılar zamanından kalma olup halen kullanılmaktadır.. |
|
Kemere köprüsünü Boztepeye bağlayan surlardaki bu kapıdan ( geçit ) ancak küçük taşıtlar geçebiliyor. |
|
Amasra Kalesi
Kalenin bazı kısımları yıkılmış ve bakımsız.. |
|
Fatih camii |
Amasra kalesi içindeki bu yapı ilk defa Bizanslılar döneminde kilise olarak yapılmıştır. Fatih 1460 yılında Amasra'yı alınca camiye çevrilmiştir. Bu caminin bir özelliği de, cuma hutbesinin burrada hala 'kılıç çekilerek' okunmasıymış.( Hz.Muhammed'in Mekke'yi fethi ile başlıyan bu gelenek zamanla unutulmuştur.)
|
Büyük liman.( Plaj )
Bir yarımada olan Amasra'nın batısında kalan koya Küçük liman, doğusunda kalana büyük koya ise Büyük liman deniyor. |
|
Genel olarak dar gelirli ailelerin yaşadığı kale içi. Saksılara bakarmısınız! |
|
Kale içi
Beni televizyoncu sanan bu yaşlı teyzeler fotoğraflarını çekmeme izin verdiler.Bir süre sohbet ettik,
burada yaşamayı seviyorlar. |
|
Barış Akarsu Heykeli
Amasralılar, 2007 yılında bir trafik kazasında genç yaşta ölen değerli sanatcı Barış Akarsu'yu da unutmamışlar. |
|
Şehit Madenciler Anıtı
Şehit madencilerimiz anısına yaptırılmış olan bu anıtın kaidesinde Orhan Veli Kanı'ın şu mısraları yer almaktadır.' - Siyah akar Zonguldağın deresi -Yüz karası değil,kömür karası - Böyle kazanılır ekmek paraı.' |
|
Kraliçe Amastris |
Bugünkü Amasra, M.Ö. 300-286 yıllarında Büyük İskender'in baldızı olan Kraliçe Amastris tarafından sayfiye yeri olarak kurulmuştur. Amasra ilk defa ise M.Ö. 12.yüzyılda Fenikeliler tarafından kurulmuştur, o zamanki adı Sesemos'muş, daha sonra şehir Miletosluların, Kimmelerin ve Perslerin hakimiyetine girmiş.
Persleri yenen Makedonya İmparatoru Büyük İskender ayni zamanda hükümdarın yeğeni ile evlenmiş, baldızı olan Amastris'i de Hereklia ( K.Ereğlisi ) Tiranı ile evlendirmiş. Kocası ölünce Amastris Sesemos'a gelerek şehri yenden kurmuş ve sanat eserleriyle süslemiş, adına para bastırmış. Bugünkü adını kraliçe Amastris'ten alan Amasra şehri daha sonra Pontusluların ve Romalıların eline geçmiştir. Roma İmparatorluğunun bölünmesinden sonra, Fatih'in 1460 yılında burayı almasına kadar ise şehri Cenovalı tacirler yönetmiştir..
|
Tavşan adası |
Üzerinde kilise ve manastır kalıntıları bulunan bu adacığa yıllar önce bırakılan ve halen yaşamakta olan tavşanlardan dolayı bu ad verilmiş. Adaya ulaşım deniz yolu ile olmaktadır.
|
Tavşan adası kuşlara da ev sahipliği yapıyor. |
|
Kemere Köprüsü, Amasra'yı Boztepe'ye karadan bağlamak amacı ile yapılmış. |
|
Boztepe'den Amasra. |
|
Amasra'yı denizden de seyretmek çok kolay ve zevkli. Kıyıda bekleyen teknelerle,
Tavşan adasının etrafından dolaşarak geri geliyorsunuz. |
|
Kemere köprüsünden Tavşan adası |
|
Haydi rast gele...
Turizmden sonra Amasra'nın en önemli geçim kaynaklarından biri de balıkçılıktır.Buradaki lokantaların en meşhur yemeğinin balık ve salata.olması da bunu gösteriyor. |
|
Surlar |
|
ŞAPEL ( Küçük kilise, 9. yüzyıl, Bizans eseri )
( Şapelle ilgili kapıdaki bilgiyi aynen aktarıyorum.).
|
'Giriş holünde mihrabında hristiyanlığın kutsal resimleri ( freskler ) vardı.13.yy'a kadar ortodoks ayinlerinin yapıldığı bir şapeldi. Amasra kalesi Cenovalılara geçince podesta ( yönetici ) şatosunun şapeli oldu.
Fatih Sultan ( II ) Mehmet 1460'ta Amasra'yı alınca kaleye yerleşen müslüman Türkler işlevsiz kalan kiliseyi korumaya çalışsalarda zamanın tahribine yenik düşen yap harap oldu.1963ve 2003'te iki kez Kültür Bakanlığınca onarıldı. İçerdeki fresklerden çok az iz kalmıştır. Halen Amasra Müzesinin Kültürevidir.'
|
Amasra kalesi
(Kale ile ilgili tabelada şu bilgilere yer verilmiş ) |
'Amasra kalesi ilk kez Romallılar döneminde, bugün ayakta duran surlar ise Bizanslılar döneminde yapılmıştır. M.S:14 ve 15.yüzyıllarda Cenovalılar tarafından ön duvarlar ve kapılar yapılarak daha iyi bir savunmaya alınmıştır. Surlar, Boztepe ve Zindan mahallesinden oluşan iki ada kütlesini çevrelemektedir ve bu iki ada Kemere adı verilen Roma döneminde yapılmış bir köprü ile birbirine bağlanmaktadır. Surlar büyük blok taşlarla inşa edilmiş olup, kare şeklinde kulelerle tahkim edilmiştir. Amasra kalesi ortaçağ havasını günümüze yansıtan önemli kalıntılardandır.'
|
Kaleden Amasra'nı görünüşü. |
|
Amasra |
Amasra Haritası:
http://www.netkayit.com/turkiye-haritasi.php?uydudan=Bartin-Amasra